Tuesday, March 29, 2011

BIR ANLIK DIKKATSIZLIK VE AGIR BEDELI



Sevgili Dostlar,

Uzun zamandan beri bir sey yazmiyordum sebebi onemli bir kaza gecirdim.

Yaz boyunca asiri sicaklardan spor yapamamaktan sikayetciydim. Ramazan gelince iftarlarda kacirdigim olculer rahatsiz etmeye basladi. Ben de site icerisinde trafige kapali parkurda bisiklete binmeye basladim.

Her aksam saat 22 00 gibi bisikletimi alip site etrafinda 6 km olacak sekilde 10 tur atiyordum. Boyle gec saat olmasinin sebebi tabii ki asiri sicaklardi.

Eylul olunca ayni adetimi surdurdum bu arada 5 kg verdim hersey super gidiyordu.

Taki 15 Eylul gecesine kadar. O aksam da evde herkes yatinca ipodumu alip bisikletimi aldim ve basladim turuma. Gezdikce insanin ici aciliyor, gercekten serinleten guzel bir keyf. O saatte nadiren yuruyus yapan insanlara rastliyorsunuz. Baska kimsecikler yok.

10 turu atinca o aksam ilk defa olarak villalarin oldugu mahalle dogru yokus yukari bir cikis yaptim. Duzenli bisiklet kullaninca tempoyu artirmak istedim. O aksam 10 tur beni kesmedi.

Bir yandan muzik dinliyorum, tepeye dogru cikinca villalarda oturum olmadigindan ortalik los olmaya basladi. Tepeye cikinca hafif bir egimle guzel bir esinti basladi.

Birazdan asagiya dik yokusun basina geldim saat 23 15 civarındaydı sanıyorum salınca bisiklet birden hızlandı ardından göremediğim bir tümseğin üzerinden atladım bisiklet yine tekerlekleri üzerine düştü ancak yönümü pek algılayamadım. Motorda arka fren ayakta olduğundan bisiklette bu kuralı düşünmeden fren sıktım birden ön tekerleğin kilitlendiğini ve bisikletin kendini sola doğru bıraktığını hatırlıyorum. Havada uçarken hayatım gerçekten film şeridi gibi gözümün önünden geçti ve başıma önemli bir şeyin gelmekte olduğunu düşündüm. Sol yanımın üzerine şiddetli bir şekilde düştüm, kafam yere sertçe çarptı.

Loş karanlık bir ortamda bisiklet ayaklarımın arasında kalacak şekilde sola doğru düşmüştüm, ayaklarım soyulmuş, sızlıyordu, başım çarpmanın etkisinden ağrıyordu. Etrafta kimsecikler yoktu ayrıca yanımda telefonumda yoktu. O halde aklıma şunlar geldi, hemen ayağa kalkıp birilerine haber vermeye çalışmalıydım, yoksa bu karanlıkta beni ancak sabaha bulabilirlerdi eğer önemli bir şey olduysa zaman kaybetmeden haber vermeliydim.

Sıcaklığın etkisiyle ayağa kalktım sol omuzum aşağıya kaymıştı, ayrıca kollarımı kaldıramıyordum, başımda kan var mı diye baktım yoktu ama ayaklarım sürtünmenin etkisinden kanıyordu ayrıca tansiyonum düşmüştü kısa süre içerisinde bayılacağımı anladım çünkü başım dönüyordu. Dikkatlice aşağıya doğru yürümeye başladım yavaş ve dikkatli adımlarla nizamiyeye kadar yürüdüm. Güvenlikteki arkadaşların bulunduğu binaya girip yere yattım ve bir ambulans çağırıp, eşime haber vermelerini söyledim. Sağolsunlar çok ilgilendiler. İdealistkent nöbetçi idari amirine ve güvenlikçi arkadaşlara müteşekkirim.

Biraz sonra bir ambulans geldi beni sedyeye alırlarken inlediğimi hatırlıyorum çünkü sıcaklık geçmişti, sağlık teknisyeni bir çok yeriniz kırılmışa benziyor deyince işin ciddiyetini anladım. Komşuluk ne kadar önemli, kızımı bir komşumuza emanet edip oradan hastanenin yolunu tuttuk. Filmler çekildi, doktor muayene sırasında trafik kazası mı vs dedi hayır dedim iki kolunuz eklemlerden ayrıca bir de sol köprücük kemiğiniz kırılmış deyince içimin geçtiğini hatırlıyorum.

iki tekerlek iyi güzel de dikkatsizlik böyle ciddi neticeler doğuruyor. 45 gün boyunca evde yattım, Normal olarak ilk bir hafta çok ağrılı ve sızılı geçti daha sonra insan alışıyor. Sevgili eşim Neslihan bir çocuk bakar gibi bana baktı, yatmak, yemek yemek, banyo yapmak, wc ye gitmek vs ciddi sorun oldu. İşin bir güzelliği şeker kızımla güzel zamanlar geçirdik. Allahtan işlerin yoğun olduğu bir zamana gelmedi. Sağlık ne kadar önemliymiş, insan sağlığını kaybedince değerini anlıyor, bir çok dostlarım büyüklerim ziyarete geldiler. Herbirinin ilgisi beni ayrı duygulandırdı, arayanlar, soranlar, ziyarete gelenler, çiçek gönderenler vs vs. Sevenimiz çokmuş Allah'a şükür.

Herşey insan için...Dikkatli olmak lazım, hepinize kazasız belasız, sağlıklı güzel günler diliyorum.

No comments:

Post a Comment